Hollanda'ya taşınalı neredeyse 6 ay oluyor ama oturup da deneyimlerimi yazmaya bir türlü elim varmadı. Geç kalınmış bir telafi olsun istedim bu yazının, kim bilir, belki daha devamı da gelir.

Maceralar Şehri Amerika?

İsterseniz en baştan başlayayım. Şubat gibi Redbeacon için İstanbul'dan çalışmaya devam edip H1B belgelerimi iletirken LinkedIn'den bir mesaj aldım. Başta Booking ve Amsterdam hiç aklımda yoktu ve sırf biraz deneyim olsun diye ve biraz da şirketi öğrenmek için cevap verdim. İki telefon görüşmesi sonrasında yüzyüze görüşmek için beni Amsterdam'a çağırdılar. Gelince bundan 7 sene önce Amsterdam'a aşık olduğumu hatırladım. Şirket şehrin göbeginde ve çalışma ortamı çok güzel olunca (herkese retina macbook, yüksekliği ayarlanabilir masalar...) fazla düşünmeme gerek kalmadı ve zorlu mülakatları geçip teklif alınca fazla oyalanmadan kabul ettim.

Mülakatlar

Görüşmelerde hem iletişim becerileri hem de programlama yeteneği ölçülüyor. Kağıt kalemle soruları çözmeniz isteniyor. Bilmediğiniz, takıldığınız noktalarda ipucu isteyebilirsiniz, sesli düşünürek boş durmadığınızı karşınızdakine iletin. Yanlış varsayımlarla çözüm üretmek yerine açık olmayan noktaları sorun bence. En azından bir varsayımda bulunuyorsanız bunu belirtin ve açıklayın. Bir editör veya herhangi bir programlama ortamı olmadığından daha öncesinde boş kağıt veya google docs gibi basit bir arayüz ile pratik yapmanızı öneriyorum.

Amsterdam'a biraz da gezme amacıyla geldiğim için (biletleri Booking almıştı ama 9 gün kalacaktım), mülakatlarda oldukça olumlu ve neşeli oldum. Sanırım bu yüzden karşımdakiler de çok arkadaşçaydılar. Görüşme yapacak insanlar geç kaldığında bile bu beni rahatsız etmedi. Farklı bir şehri ve şirketi gözlem yaptığımı düşündüm.

Günün sonunda İK ile görüşürken bundan 7 sene önce interrail ile Avrupa'yı gezerken Amsterdam'a geldiğimi, ayrılırken tren istasyonundan bir daha gelişimde kullanmak üzere aldığım haritayı halen sakladığımı anlattım. Adına kader veya rastlantı deyin, her ne ise, oraya dönüşümden mutluydum.

İşe Başlama

Booking teklifinde her şeyi düşünmüştü. 5 yıllık çalışma iznimi 1 ayda çıkardılar, eşyalarımı İstanbul'dan taşıdılar, uçak biletlerimi aldılar, taşınma için bir miktar para (+Holosko) verdiler. Her şeyi düşündükleri için teklifi geri çevirmek kibir gibi geliyordu. H1B vizesinin çıkması Ekim ayını bulacağı için Amerika çok daha uzakta görünüyordu sanki. 2 ay gibi kısa bir sürede arkadaşlarla, ailemle ve sevgilimle vedalaşıp bambaşka bir ülkeye taşındım. Olaylar şaka gibi geliyordu ama arkadaşlarla sohbet ederken kendimden eminmiş gibi görünmeye çalışıyordum. Amsterdam'da havaalanından çıkıp taksi beni otele götürürken sevdiklerimi arayıp heyecanlı heyecanlı sohbet ettim. Biraz endişeliydim ama yeni bir sayfa açıyor olmak beni havalara uçuruyordu.

Çalışma Ortamı

İlk haftalar neyin ne olduğunu anlamaya çalışmakla ve Hollanda'nın doğasına aşık olmakla geçti. İşteki en güzel yanın her ülkeden insanlarla tanışmak olduğunu anladım (zaten en çok özleyeceğim şey de insanlar olacak mutlaka). İlk hafta yeni işe başlayan 13 kişi, CTO ile tanışma toplantısı yaptık ve tesadüf müydü bilmiyorum ama herkes farklı ülkelerdendi.

Hollanda'da iş-yaşam dengesi çok iyi kurulmuş. İş arkadaşınıza "mesaiye kalacağım" deseniz büyük olasılıkla tepkisi "neden ki" olur. Haftasonu çalışmak duyulmamış bir şey. Herkesin senede 26 iş günü tatili var (Türkiye'deki gibi cumartesi izin gününden sayılmıyor). Yani resmi tatiller dışında neredeyse 5 hafta izniniz oluyor. Yaşam standartları da yüksek olunca (başka bir yazının konusu), haliyle herkes yurt dışına gidiyor.

İş arkadaşlarıyla konuşup kültürlerini, hayatlarını, değerlerini öğrenmeye çalışıyorum. Bu arada bazı eksikliklerimi de gidermekle uğraşıyorum tabii. İsimleri hatırlamak konusunda çok kötüyüm mesela, bu yüzden ilk duyduğumda içimden tekrar ediyorum ve daha sonra ne zaman görsem ismiyle seslenip selam veriyorum :) İş arkadaşlarının bir çoğuyla iş dışında bisiklet gezileri, sinema gibi bir çok etkinlikte görüşüyoruz.

Arkası Yarın

Daha fazla uzamadan yazımı bitireyim. Bir sonraki yazımda Hollanda'da yaşamdan bahsedeceğim.