Dün Arçelik'in Ankara Sincan Organize Sanayi Bölgesinde bulunan bulaşık makinesi fabrikasındaydım. Koç Holding hakkında bilgi aldık, inovasyon hakkında aslında pek bir fikri olmayan bir bayanı dinledik ve saçma sapan bir oyun oynadık. Yine de baya bir eğlendim. Genelde bu tür oyunları pek sevmem ve aktif olmam ama bu oyunda lider ben oldum. Bize bir kutu ve makas, dergiler, süslemeler filan verdiler ve satılabilinecek bir ürün tasarlamamızı istediler. İlk aklıma gelen şey bir set-top box idi ve sayısal yayınları çevirip TV'ye verecek kutuya sabit diske kayıt, kart okuma, DVD yazma, Linux çalıştırma ve internete girme özelliği (malum IPv6 ile tüm aletler internete girecekler) de ekleyip sunduk. Neredeyse tüm özellikleri ben belirledim :) Bilkent'ten Özlem de baya bir tasarımında uğraştı (okuyorsan selamlar :)). İsmini bizim gruptan Elektrikçi bir arkadaş MagicBox koydu ve kabul ettik. Sloganı da ben "Discover your limits" olarak koydum. Tabii her ayağı yere basan ürün gibi bizimki birinci olamadı. Bu da danışmanlık yapan tayfanın en büyük eksiği sanırım. Fazlasıyla hayal dünyasında yaşıyorlar. Sonrasında Neo PI-R denen bir kişilik testi sonuçlarını okuma sunumu vardı ki bir süre dışarıda oyalanarak zaman geçirdim. Güya fabrikayı gezdireceklerdi, gezdirmedikleri gibi fotoğraf çekmeme de izin vermediler. Pencerelerden fabrikayı izledik, üretim bandı harika birşey, bunu gördüm.

Gün sonunda gittiğime pişmandım bir miktar, ileride daha az zaman kaybedecem bu tür işlerle.

Öyle işte...