İlk kez bu seçimlerde bu kadar ilgileniyorum siyasetle. Arkadaşlarla, sıradan insanlarla konuşmalarımda ilk kez bu kadar çok tartışıyorum, konuşuyorum. Belki ilk kez oy verecek olmamdan veya Türkiye'deki çirkin, sığ siyasete ilk bu kadar alışmamdan dolayı. Hükümetle ve ekonomiyle ilgili olarak çeşitli yorumlarda bulunacağım. İlk olarak ekteki tablo hakkında görüş bildireceğim.

Yukarıda eklediğim dökümandaki () ülkeler ile Türkiye'yi karşılaştırmak ne kadar doğru? Önce bunu sormak lazım. Dökümandaki ülkelere tek tek baktım.

Ülkeler karşılaştırması:

Arjantin, Venezuela, Rusya:

Bu 3 ülke de birbirine çok benziyorlar. Hepsi de petrol ve doğalgaz zengini. Arjantin ekonomisinin %20'si petrokimyasallar sektöründen geliyor [1]. Rusya dünyanın en büyük 2. petrol üreticisi [3], zaman zaman Suudi Arabistan'ı geçerek 1. oluyor; dünyanın en büyük doğalgaz rezervleri de bu ülkede. Venezuela da keza aynı, ihracatın %80'i ve devlet gelirlerinin %50'si petrolden sağlanıyor [2]. Peki bu ülkelerdeki petrol nasıl oldu da böyle bir büyüme sağladı? Çin'in büyüyen talebi yüzünden, Orta Doğu'daki istikrarsızlık yüzünden, Dünya'daki insanların bitmek tükenmek bilmez tüketimleri yüzünden petrol ve diğer doğal kaynakların talebi arttı. Arz da bu kadar artmayınca haliyle petrol fiyatları yükseldi. Bu ülkelerin elde ettiği gelir arttı. Bu ülkelerin büyüme değerlerini bu yüzden gerçekçi bulmuyorum.


Bulgaristan ve Çek Cumhuriyeti:

Bu ülkeler iyi bir gelişme göstermişler gerçekten [4, 5], ve yukarıdaki ülkeler gibi petrol kaynakları da yok. Bu gelişmelerinin büyük bölümünü AB'ye girmelerine bağlıyorum ben. Çek Cumhuriyetinin cari açığının sorun yarattığı da Viki makalesinde belirtilmiş [4].


Estonya:

Estonya'yi bu listede ayrı bir yerde tutuyorum. Gelişmekte olan ülkeler listesinde bile değil sanırsam, Dünya Bankası Estonya'yı yüksek gelir grubu ülkesi olarak listelemiş ve insani gelişmişlik endeksinde de üst sıralardalar [6]. Bu ülke ilgili AB Çerçeve Projesi (sağlık sektörü için) raporu yazmıştım, teknolojik gelişimleri inanılmazdı. Çok gelişmiş ve şeffaf bir e-devlet sistemleri var. Rusya'dan daha çok gelişmiş İskandinav ülkelerine benziyorlar. Türkiye'nin Estonya ile karşılaştırılabilmesi için daha cok fırın ekmek yemesi gerekiyor.


Macaristan:

Macaristan'in büyümesi (%4.5) [7] Bulgaristan ya da Çek Cumhuriyeti ve Türkiye kadar yüksek değil. 2004'de Polonya ile birlikte AB'ye üye oldular ve birlikteki en kötü ekonomiye sahip iki ülke bunlar (Maastrich Kriterleri nerde?). Macaristan bence AB'nin nimetlerinden iyi yararlanamayan bir ulke, üçüncü cumhuriyetlerine, Sovyetler zamanindan kalan altyapıya vs. bakmak lazım bunu anlamak için. Dogrusu benim de pek bilmedigim bir ülke.


Güney Afrika:

Bizden daha az büyüyen (büyüme oranı %4.2) Güney Afrika [8] da çok bilgi sahibi olmadığım ülkeler arasında. Yine de aklımda öyle bir yer edinmiş ki Estonya gibi gelişmiş olmasa da gelişmekte olan ülkeler kategorisinde üst sıralara koyacağım bir ülke. Topraklarını ve yönetimi ele geçirmiş olan beyaz adamla uğraşmakla (beyaz adamin partisi icin bkz. [18]) zaman kaybetmemiş olsalar kolaylıkla gelişmiş ülke olabilirlerdi.


Malezya:

Malezya da Güney Afrika gibi eski bir İngiliz kolonisi [9]. Komşusu ve bir zamanlar Malezya'nın kurduğu federasyonun üyesi Singapur kadar gelişmiş değiller ama 80'lerden sonra Güney Asya kaplanlarina (Hong Kong, Singapur, Güney Kore, Tayvan) [11] benzer bir büyüme modeline girmiş bir ülke [12]. Malezya'nın sınıfına Gelişmekte Olan Ülke yerine Yeni Gelişmiş Ülke demek daha doğru, Vikipedi de bunu söylüyor (bkz. [10], "Currently, Malaysia is considered a newly industrialized country."). Malezya aynı zamanda benim favori ülkelerimden biri, gelişmişlik düzeyi bakımından.


Romanya:

Türkiye'den daha hızlı büyüyen Romanya'nın da Cari İşlemler Açığı var [13]. Oransal olarak Türkiye'den de fazla (Türkiye %6.7, Romanya %10.3). Buna karşılık güçlü bir ekonomilerinin olduğu söyleniyor. Birliğe bu sene üye olmuş Romanya, bu sayede pek çok reformu yapmışlar, ekonominin rayına oturması için, yatırımlar için teşvikler sağlanmış [14].


Karşılaştırma Sonucu:

Türkiye'nin diğer ekonomilerle karşılaştırılması ile ilgili söyleyeceklerim bunlar. Şimdi hükümetin ekonomik performansı ile ilgili özetle ne düşünüyorum, ona geleyim. Bazı kişiler TUİK'in verilerine güvenmiyorlar, yayınlanan sayılara inanmıyorlar. Ben güveniyorum, her ne kadar hükümetin elinde olsa da bu kurumlar, verilen istatistikler bizim başlangıç noktamız. Bir nevi aksiyomlarımız. Onlara güvenemezsek hiçbir şeye güvenemeyiz. Ölçümleme yapmak ne durumda olduğunu ortaya çıkarır ve neler yapman gerektiği konusunda sana yol gösterir. İnanılmaz önemli bir konu. Bu yüzden büyümeyi hissetmeyenler için, büyümenin adil dağılmadığını söylüyorum. Büyüme rakamlarının doğru olduğunu varsayarak bir sonuca varacak olursam ekonominin genel durumu geçmiş birçok hükümet döneminden daha iyi durumda. Bunun birçok nedeni var, dünyadaki likidite bolluğu, AB için atılan adımlar çıkartılan reform yasaları vs. vs. Enflasyonun düşmesi, GSMH'nin iyi bir büyüme göstermesi, reel faizlerin -her ne kadar halen yüksek olsa da- düşmesi, kamu dış borçlarının azalması, dış yatırımların artması iyi göstergeler. Ekonomide iyi yapılmadığını düşündüğüm konuların başında ise pek çok sektörün halen serbestleştirilmemesi geliyor. En önemlisi de telekom sektörü. Türk Telekom özel bir tekel olarak devam ediyor yaşantısına. Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir durumun olduğunu sanmıyorum. Telekomikasyon Kurumunun acilen gücü eline alması, sektörü rekabete açması gerekiyor, tabii meclisin gerekli yasaları çıkarması ile birlikte. Bunun yanında Tüpraş'ta yanlış davrandılar ve özelleştirme iptal edilip tekrar edildi. Aynı durum diğer özelleştirmeler için de geçerli. Şeffaf ve akılcı bir politika izlenmeliydi.

GSMH büyümesinin bir kısmının YTL'nin aşırı değerli olması nedeniyle gerçekleştiği aşikar. Dolar düştüğü için YTL cinsinden olan GSMH artıyor. İnsanların büyümeyi fazla hissedememelerinin (ve bazılarının TÜİK'e güvenmemesinin) bir nedeni de bu sanırım, büyümenin bir kısmı suni.

Türkiye'nin yüksek faiz politikasi bence sorunlardan başka bir tanesi. enflasyonla mücadele amacıyla faizler yüksek tutuluyor, gecelik %17.5 faiz ile dünya lideriyiz. Bu sayede tabii ki dışarıdan büyük miktarda sıcak para girer, olan ise vergileri ile yüksek faizin ödendiği vatandaşa olur.

Borçlar konusu benim olumlu, iyi olarak gördüğüm ender konulardan biri. Kamu borçları GSMH'ye oranla azalıyor, reel olarak pek artmıyor. Artan borç özel sektörün borcu ve bu konuda pek birşey yapılamaz, kendi ülkenin faiz oranlarını düşürmek gibi dolayli bir çözüm dışında. Serbest piyasa ekonomisi uygulamaya çalışıyorsun, her şeyin planlandığı komunizm degil bu sistem, dolayısıyla özel şirketlere "hayır sen artık borçlanamazsın" diyemezsin. Zaten şirketler de yabancı bankalardan borçlanıyorlar. Öte yandan bunun kırılganlık yarattığı da kesin. YTL'nin büyük bir değer kaybı durumunda özel şirketler borçlarını ödeyemeyebilirler (bkz. Asya finansal krizi [15]). Buna önlem olarak ekonominin soğutulması, cari açığın düşürülmesi, MB'nin rezerv toplaması, belki sermaye hareketlerine kısıtlama getirilmesi gibi önlemlerin alınması gerekebilir.


Baykal'ın tutumu:

Baykal'ın tutumunu populist buluyorum. Demokrasi dışı, tabiri caizse bel altı vuruşları var. Kısa vadede kendine oy kazandırsa da bu tutumu uzun vadede Türkiye'ye zararlı bence. Laiklik CHP'nin tekelinde değil. Hamasi nutuklarla bir yere varılmaz, hükümeti bir sonraki bölümde anlatacağım konularda eleştirmeliler.

Hükümetin Genel Olarak Yanlışları:

Yolsuzluklar: Ali Dibo olayları (bu konuda güzel bir yazı için bkz. [16]), Unakitan'ın adının karıştığı çeşitli yolsuzluk iddiaları (yumurta ticareti, mısır olayı, kaçak villası vs. vs.), RTE'nin oğluna burs verilmesi.

Akılsız bir şekilde özelleştirmeler, piyasayı serbestleştirmeme (örneğin Turk Telekom'un özel bir tekel olması)

Vatandaşa saygısızlık - eleştiriye tahammülsüzlük (biraz 1950'lerin Demokrat Partisini - Adnan Menderes iktidarını - çağrıştırıyor). Son olaylardan birinde Sağlık Bakanı'nın elini sıkmayan öğrenciyi hapse attılar, bkz. [17].



Kaynaklar:

1. http://en.wikipedia.org/wiki/Argentine#Economy
2. http://en.wikipedia.org/wiki/Venezuela#Economy
3. http://en.wikipedia.org/wiki/Russia#Economy
4. http://en.wikipedia.org/wiki/Czech_republic#Economy
5. http://en.wikipedia.org/wiki/Bulgaria#Economy
6. http://en.wikipedia.org/wiki/Estonia#Economy
7. http://en.wikipedia.org/wiki/Hungary#Economy
8. http://en.wikipedia.org/wiki/South_africa#Economy
9. http://en.wikipedia.org/wiki/Malaysia
10.http://en.wikipedia.org/wiki/Malaysia#Economy
11.http://en.wikipedia.org/wiki/Asian_Tigers
12.http://en.wikipedia.org/wiki/Mahathir_bin_Mohamad#Economic_policies
13.http://en.wikipedia.org/wiki/Romania#Economy
14.http://www.doingbusiness.org/main/Top10Reformers.aspx
15.http://en.wikipedia.org/wiki/1997_East_Asian_financial_crisis
16.http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?id=9720559
17.http://www.milliyet.com.tr/2007/07/14/son/sontur43.asp
18.http://en.wikipedia.org/wiki/National_Party_%28South_Africa%29


* Döküman için Tamer Uslu'ya teşekkürler.