Yoğun geçen (bkz. uykusuz geceler) birkaç haftanın ardından yazmaya devam edebilirim. Kafamda yazmak istediğim onlarca konu, zamanım olsa da çevirsem dediğim bir sürü yazı var. Bir önceki yazıma Paul Graham'ın bir yazısını çevirip koydum. Yazmak istediğim konulardan en önemlisi ise Türkiye'nin geri kalmışlığı konusu. Sınav zamanlarında bile tipik Türk kahvehane sohbetlerine benzer sohbetlerimiz oluyor Danimarka'da, her gece ülkeyi kurtardığımız. Avrupa'da bir şekilde haberleri izliyoruz, yaşanan tartışmaları takip ediyoruz ve böylece Türkiye ile buraları karşılaştırma imkanımız artıyor. Ben de sanırım kendi ülkemi daha iyi anlamaya başladım buralara geldikten sonra. Bu konuda kesin bir yazı yazmam gerekiyor, ama oldukça zor bir konu, yazınca buraya ekleyeceğim.

Burada en sevdiğim olanaklardan biri şehirde her zaman sana benzer zevkleri olan insanlar bulabiliyor olman. Ekonomik açıdan da bir sorunları olmadığı için pek çok alanla ilgilenen insanlar bulabiliyorsun. Geçen hafta pazar günü flickr Kopenhag grubundan birkaç kişi buluşup kış ışıkları turu düzenledik, üçayak ile bol fotoğraf çektik. Gruptan 4 kişi şehir merkezinde bir kafede buluştuk ve öncesinde sohbet ettik. Karanlık için fazla beklememize gerek yoktu çünkü Kopenhag'a şu aralar 3 gibi karanlık çöküyor. Şehir noelin de yaklaşması nedeniyle ışıklandırıldı ve şehrin ortasındaki Kongens Nytorv adlı meydan buz pisti haline getirildi. Gruptan D-SLR makinesi ve lens parçaları olmayan tek kişi bendim. Karanlık çökünce makinemim odak açıklığı ışık için yetersiz olduğu için sürekli uzun pozlama çekmek zorunda kaldım. Diğer arkadaşlar ise daha hızlı çekim yapabildiler. Diğer taraftan uzun pozlama da güzel fotoğraflar çıkartıyor, bunu öğrendim. Bu arada ilk defa doğru düzgün üçayak kullanıyordum, ilk seferde makinemi ters takmışım :) Diğer fotoğrafçılardan birinin yardımı ile doğru takmayı başarabildim. Fotoğraflara geçiyorum şimdi:


Kongens Nytorv, şehrin ana meydanlarından biri. Buz pistini daha büyük bekliyordum aslında, çünkü meydan baya büyük ama pisti görünce hayal kırıklığına uğradım. Şehrin çeşitli noktalarına halk için buz pistleri oluşturulmuş durumda, yakınlarında bir de paten kiralayabileceğiniz mekanlar oluyor pateni olmayanlar için. Geçtiğimiz günlerde bir buz pateni etkinliği yapıldı ama zamanım olmadığından katılamadım.


Soldaki bina tiyatro ve onun arkasındaki ise Magasin isimli bir mağaza. Uzun pozlama, araba ışıkları düz çizgi halini almış :)


Hemen yakınlardaki Nyhavn limanı. Etrafında çok güzel evler var. Aslında tam bir liman sayılmaz, kanallar sayesinde içeri girebilmiş bir yer burası.


Yukarıdaki fotoğrafta bakılan yerden çekilmiş bir fotoğraf. İleride ilk çekim yaptığımız meydanın ışıları görünüyor.


Ve Kopenhag'ın ünlü opera binası. A.P. Moller & Maersk isimli dünyanın bir numaralı deniz taşımacılığı şirketi tarafından Danimarka devletine hediye edilmiş (konu açılmışken, Danların bir numara oldukları bir başka konu da Rüzgar enerjisi santralleri). Şimdi aynı şirket bir tane köprü de yapacak, operayı şehre bağlayan. Denize yansıyan renkli ışıklar hoşuma gitti bu fotoğrafta.