Ve sonunda Türkiye'deyim :-) Beş aylık Danimarka maceram bitti ve evime döndüm. Aileme kavuştuğum için mutluyum. Yine de yazıya bunları anlatmak için başlamadım, insan mutluyken birşey yazmak istemiyor aslında :) Sıkıntı, mutsuzluk gibi hisler, insanı yazmaya sevk eden.

Eve dönünce ülkede olmadığım için okuyamadığım dergilerin birikmiş olduğunu gördüm. BusinessWeek, Infomag ve National Geographic dergilerinden baya bir sayı birikmiş. Son dergilerden başlayarak okuyayım dedim ve direk ilgimi çeken bir haberi gördüm. BusinessWeekTR'ın 27 Ocak sayısında "Satır arasındaki dev adım" başlıklı bir haber var. Haberde Vestel ve Arçelik'in LCD Panel fabrikası kurmak için Şişecam'la güç birliği yapacakları anlatılıyor. Her zaman katma değeri yüksek, yüksek teknoloji ürünlerin üretilmesini istediğim için haberi gördüğümde oldukça sevindim. Biraz araştırma yaptığımda ise bu iyimserliğim kalktı. Görünüşe göre Türk TV üreticilerinin (Vestel, Arçelik ve Profilo-Telra) cicim ayları geride kalmış. Haberde anlatılanlara göre Türk TV üreticilerinin Avrupa'daki pazar payı %65'lerden %30'lara kadar düşmüş. Arçelik'in karlılığı geçen seneye oranla %50 azalırken Vestel 30 Milyon YTL zarar açıklamış ve Profilo-Telra da 370 Milyon YTL'lik borcunu ödemekte sıkıntı içindeymiş (iflas mı var geleceğinde?).

Şimdi birkaç sene öncesini hatırladığımda diğer büyük TV üreticilerinin LCD üretimine geçiyor oldukları ve CRT üretimin kalkacağı haberlerini sıklıkla duyduğumu hatırlıyorum. Bu haberleri, pazar payı tahminlerini herhalde bu şirketler de biliyorlardı. Yumurta kapıya dayanınca harekete geçmek neden? Ek bilgi olarak şunu da vermem gerekiyor, LCD panel üretimi oldukça pahalı bir iş ve bu yüzden büyük firmalar güç birliği halinde üretim tesisleri kuruyorlar, misal Samsung ve Sony ortaklığı. Diğer taraftan LCD panelleri aynı zamanda TV'lerin en büyük maliyetli parçası (toplamın %80'i civarında) ve dizüstü bilgisayarlar gibi diğer elektronik aletlerde de çokça kullanılan bir parça. Bir diğer ek bilgi ise LCD panel üreten şirketlerin de kendi TV'lerini ürettikleri ve bunu üretmeyenlere bu panelleri doğal olarak daha pahalıya satmaları ve/veya miktarını kısmaları. Diğer taraftan LCD panel üretiminin şirkete getirdiği Know-how ve paneli kullanmaya yönelik iç bilgiyi hesaba katmıyorum bile.

Haklarını yememek için söylemem gereken bir başka konu da bu yatırımın birkaç sene önce de gündeme gelmiş olması. Haberde anlatıldığına göre o zamanlar Mr. Unakıtan böyle bir üretim tesisin kurulması için istenen teşviğe karşı çıkmış (aynı Unakıtan şimdi kurulmasına destek veriyor). LCD panellerdeki baş döndürücü gelişim sayesinde şimdi üreticiler 8. ve 9. nesil panelleri üretiyorlar, ve LCD'nin daha ne kadarlık zamanının kaldığı bilinmiyor. Dolayısıyla LCD panel için oldukça geç kalınmış olduğu ortaya çıkıyor.

Şimdi sorun şu aslında: Acaba ne zaman bu şirketler gerçekten Ar-Ge'ye önem vermeye başlayacaklar, veya hükümetler ne zaman bunlara uygun destekleri verecekler? Kore, Malezya gibi ülkelerin teknolojik gelişimine baktığınızda devletin büyük şirketlerin teknoloji yatırımlarına çok büyük teşvikler sağladığını açık bir şekilde görüyorsunuz. Bizde de 1980'lerde tekstile teşvikler verilmiş sanırım (İngilizleri bir kaç yüz yıl geriden takip ediyoruz). Sermaye yönünden güçlü olduğunu düşündüğüm Koç grubu mesela yüksek teknoloji ürünlerine ne zaman yönelecek? Haberde verildiği gibi zararlar gelmeye başlayınca tepki verilirse işlerin iyiye gideceğini düşünmüyorum. LCD panel üretiminde tren kaçmış olabilir ama keşke bir sonraki yeni teknoloji için birşeyler yapıyor olsak.

Bir ara ODTÜ'ye gelmiş Arçelik'ten üst düzey bir yöneticiye Arçelik'in yüksek katma değerli ürünlere ne zaman yöneleceğini, örneğin bayi ağında LG marka telefon satmak yerine kendi tasarımlarını satmaya ne zaman başlayacağını sormuştum. Fizibiliteden vs. bahsedip "zamanı geldiğinde" olarak özetlenecek bir cevap vermişti yanlış hatırlamıyorsam. Bu "zaman" keşke çabuk gelse.

Bir de şu hidrojen pilleri ile ilgili birşeyler bilenler Türk şirketlerinin bu konuda iyi çalıştıklarını ve bu teknolojinin de gelecek vadettiğini söyleseler de biraz olsun rahatlasak.

Keyifli günler.