Güncelleme: Kütüphaneye yazdığım mailin ardından konuşmak için davet edildim ve bence yararlı bir görüşme ortaya çıktı. Müdür yardımcısı arıza bildirim formu oluşturup danışmaya bırakılacağını ve böylece insanların arıza bildirimi yapabileceklerini söyledi. Ayrıca boş olup kullanılmayan kareller için bilgisayarda dolu göründüğünü, bazı öğrencilerin anahtarları geri getirmediklerini öğrenmiş oldum. Her açıdan en azından arızaları bildirim konusu çözümlendiği için mutluyum. Resmi bir şekilde bildirilince (sözlü bildirim yerine) daha etkili olacağını düşünüyorum.


Tez yazmak için zamanım giderek azalıyor. Yurtta da pek verimli çalışamadığım için ODTÜ Kütüphanesine gidip küçük kare odalarda (karellerde) çalışmayı düşündüm. Şimdi karellerden birinden bu yazıyı yazıyorum. Nedeni ise benim canımı sıkan bir olay. Sabah gelip bir anahtar aldım. Odaya girip yerleştim, dizüstü bilgisayarımın pili bitmesin diye adaptörünü prize taktım. Ama priz çalışmıyordu. Olabilir diyerekten aşağıdaki danışmaya inip yeni bir oda anahtarı istedim. Görevli memur "sene başında her şey çalışıyor ama..." diyerek ilginç bir savunma yaptı ve yeni bir anahtar verdi. Bu seferki odaya gidip tekrar prizi denedim, yine elektrik yoktu. Tekrar aşağıya inip tekrar yeni bir oda istedim. Artık bunun bir istisna olmadığına karar verip arıza formları olup olmadığını, onlardan doldurmak istediğimi söyledim. Öyle bir form yokmuş. Ben arızanın giderilmesi için üsteleyince bana bakan görevli yanındaki görevliye sordu, o da bugün gelen tamirci olduklarını anladığım kişilere iletmesini istedi. Yani çözüm için böyle bir ahbab çavuş ilişkisi gerekiyor, resmi bir yöntem yok anladığım kadarıyla.

Ya şimdi anlamadığım konu şu: Zaten kütüphanede var olan yirmiden fazla karelin büyük bir kısmını kullanamıyoruz. Sabah açılma saati olan 9'dan bir saat sonra gelip karel istesek boş yer yok diye verilmiyor (başıma geldiğinden biliyorum) ama yukarı çıkıp baktığımızda karellerin çoğunun boş olduğunu görüyoruz (görevliye sorunca da bir kısmının arızalı olduğunu söylüyorlar). İkinci olarak karellerin arıza çıkarması çok normal birşey, hele hele prizlerde kullanılan malzemenin kalitesizliğini görünce prizlerin düzgün çalışmasının normal olmadığını anlıyoruz. Peki bu kareller ilk kez de arıza çıkartmıyorken neden bir arıza tespit formu gibi bir sistem ortaya çıkmıyor? Hiç mi süreç iyileştirmesinden haberiniz yok? Neden çıkan çeşitli sorunlar için formel ve sistematik/şeffaf yollar ile iyileştirmeler yapmıyorsunuz?

Memur zihniyetine hastayım. Senin görevin oradaki işlerin düzgün yürümesini sağlamak ama sorun çıkınca sorumlu biz oluyoruz. Sanki memurlar vatandaşlar/öğrenciler için varlar değil de biz onlar için varız. Japonların Kaizeni geliyor aklıma ve neden bu kadar geri kaldığımızı bir kez daha anlıyorum.