Daha fazla dayanamayıp sonunda bir SLR aldım. Aslında yan odadan Kohei yakında Japonya yolcusu ve gelirken ona bir makine aldırmayı düşünüyordum ama bu ayki Elazığ, Malatya ve Bursa gezilerine bir SLR olmadan çıkmak istemedim.

Aldığım makine Olympus E-420. Dünyanın en küçük SLR'ı olarak lanse ediliyor. Asıl almak istediğim aslında Sony Alpha serisinden A300'dü. Bir bilgisayar mühendisinin Nikon veya Canon yerine Sony almak istemesi bana çok doğal geliyor. Sony elektroniğin hemen her alanında çalışıyor ve bu bana çok büyük oranda fotoğraf üzerine çalışan Nikon ve Canon'dan daha ilginç geliyor. Yazılım konusunda da tabii Sony'nin tartışmasız liderliği var. Geçenlerde çıkardıkları yeni bir teknoloji ile deklanjöre basıyorsunuz ve bekliyorsunuz. Çekmek istediğiniz kişi gülümsediğinde makine fotoğrafı çekiyor :) Sinyal işlemenin gücü :)

Peki neden bir Sony A300 almadım? Şu anda beni sınırlayan tek nedenden, para meselesi. Olympus'un bu modelinin çok iyi özellikleri var ve fiyatına göre performansı mükemmel. Örneğin Canlı İzleme özelliği sayesinde LCD'den fotoğrafa bakabiliyorsunuz. Makine aynı zamanda 10 Megapixel sensöre sahip, güzel bir toz önleme sistemine sahip (süper sonic wave filter) ve pozlama özellikleri oldukça geniş. Benzer fiyatlara alabileceğiniz bir Nikon D40 veya Canon EOS350D bu makineye göre oldukça kırpılmış özelliklere sahip olacaktır. Bunun yanında Olympus'un oldukça küçük olduğunu da söylemeliyim.

Bu sahip olduğum ilk SLR makinem. Bu yüzden pek çok konuyu ilk defa öğreneceğim. Umarım kısa sürede alışırım :) Yeni makinemle yeni fotoğraflara!