Güncelleme: Durum tekrar yeni bir dönüş gerçekleştirdi :), yazının sonunda.

İstanbul Kent Orkestrası Müdürü ile ilgili, yeteneklerini eleştiren bir mail geldi. Aslında tam olarak eleştiri değil çünkü mesajda herhangi bir yorumda bulunulmuyordu ama bir "eleştiri yapmaya bile gerek yok çünkü her şey apaçık ortada" duruşu vardı. Mesaja bir bakalım:

C. Sevencan, 1954 yılında Trabzon'un Of ilçesinde doğdu.. 1975 yılında tamamladığı ortaöğreniminin ardından, 1976 yılında Samsun Yüksek İslam Enstitüsü'ne girdi ve 1981 yılında mezun oldu. Meslek hayatına 1982 yılında Bitlis Merkez Atatürk Ortaokulu'nda öğretmen olarak başladı. Bitlis ve Samsun'da çeşitli okullarda öğretmen, müdür yardımcısı ve müdürlük görevlerinde bulundu.1994 yerel seçimlerinde Refah Partisi Samsun Tekkeköy İlçe Belediye Başkan adayı olarak seçimlere girdi. Seçimlerin ardın dan aynı yıl içinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi Yazı İşleri Müdürü olarak göreve başladı. 1995 yılında atandığı Mezarlıklar Müdürlüğü'ndeki 5 yıllık hizmetinin ardından 1999 yılında İtfaiye Daire Başkanlığı'na Programcı olarak atandı.

01.05.2001 tarihinde Sosyal ve İdari İşler Müdürlüğü'ne getirilen Sevencan, 17.11.2004 tarihinde Katı Atık Yönetimi Şube Müdürlüğü'ne Asaleten Müdür olarak atanmıştır. 04.08.2006 tarihinden itibaren Kent Orkestrası Müdürlüğü'ne asaleten atanmış olan Sevencan, evli ve 5 çocuk babasıdır.

Şimdi mesajı okuyunca ilk aklıma gelenler: hımm, Yüksek İslam Enstitüsünü bitirmiş, öğretmen olarak göreve başlamış. Eğitim açısından orkestra ile filan alakası yok. İş deneyimlerine bakıyorum, İtfaiye Daire Başkanlığında programcılık (!), Mezarlıklar Müdürlüğü, Katı Atık Yönetimi (!). Ve her şeyin başlangıcındaki Refah Partisi'nden Belediye Başkan adaylığı. Hani noktaları birleştirince her şey çok açık geliyor değil mi? Torpil sayesinde adam hayatta görmeyeceği, hayatta eline geçmeyecek yerlere gelmiş. Tipik bir Türkiye siyaseti. Hani onca yolsuzluk, torpil, adam kayırma, çeteleri düşününce insana normal geliyor.

Değil mi?

Değil.

Bir süre sonra gelen cevap mesajinda başka bir arkadaş benim ilk girdiğimde hata aldığım sayfaya girmiş (merak edenler için: http://www.ibb.gov.tr/tr-TR/Kurumsal/Birimler/KentOrkestrasi/Pages/AnaSayfa.aspx sağda özgeçmiş) ve özgeçmişin eksik bırakılan yani mesaja eklenmeyen ikinci paragrafını kopyalayıp herkese postalamış:
Lise yıllarından beri müzikle ilgilenen Celal Sevencan’ın esas ilgi alanı Türk Halk Müziği’dir. Kent Orkestrası Müdürlüğü’ne atandıktan sonra müzik çalışmalarına daha çok zaman ayıran ve enstrüman olarak da bağlama çalan Sevencan’ın söz ve müziği kendisine ait 36’sı Türk Halk Müziği, 4’ü Türk Sanat Müziği, 3’ü ilahi, 1’i de marş (Mehter Marşı) formunda olmak üzere toplam 44 bestesi bulunmaktadır. Halen söz ve beste çalışmaları devam etmekte olan Sevencan, Kent Orkestrası Müdürlüğü’nün müzik faaliyetleri kapsamında zaman zaman T.H.M. solo konserlerinde de sahne almaktadır.

Söz ve müziği kendisine ait olan “Aşığım ben Türkiye’min” adlı eseri Orhan Hakalmaz’ın “Hediyem Olsun” adlı albümünde yer almıştır. Sözlerini de kendisinin yazmış olduğu “İstanbul Marşı” adını taşıyan bestesi de, halen İstanbul Büyükşehir Belediyesi Bandosu ve Mehter Takımı tarafından ( Mehter Marşı olarak) konserlerde icra edilmektedir.

Hımm, şimdi her şey değişiyor değil mi? Artık bence adamın o pozisyona uygun olup olmadığı tartışılabilir. Daha uygun hangi adaylar var bunlar belirtilebilir. Sonuçta müzikle ilgilenen birisiymiş, ve onlarca bestesi var. Sahnede solo konserleri var. Bir albümde çıkan eseri var.

Disinformation: Disinformation is false or inaccurate information that is spread deliberately.

Bence durum direk tanıma uygun. Hani mesajı yollayan arkadaşın baştan kasıtlı olarak böyle yolladığını iddia etmiyorum. İnternette insan o kadar çok bilgiye erişebiliyor ki bazen araştırma fırsatı bulamıyor. Ama sanki kasıt varmış gibi. Ve ODTÜ'deki deneyimlerim, ve mesajı da ODTÜ ile ilgili bir grupta okumam bunu destekliyor.

Hani kimse torpil, adam kayırmacılık, yolsuzluk, çeteler vs. olaylarını desteklemiyor tabii ki. Ve birinin bir makama gelmesini eleştirmekte her şekilde hakkınız var. Hele hele o makamın masrafları senin vergilerinle ödeniyorsa. Ama önce doğruları tam olarak bilelim. Doğruları bilmeden, eksik bilgilerle eksik yargılara varabiliriz.

Eleştiri getirmek isteyenler önce o eleştiriyi okumalı, kendilerine sormalılar: "Bu bilgi tam ve doğru mu?" Değilse dezenformasyona katkıda bulunuyorlar, bilgiyi çarpıtıyorlar. Bu ise sadece sonra gelecek olan haklı eleştirilere zarar veriyor.

Güncelleme: Bir süre sonra başka bir arkadaştan başka bir mesaj, Web Archive'dan bakılırsa özgeçmişin güncellendiği görülüyor :) Komedi bir ülkede yaşıyoruz. Niye daha önce bunları çalıştığın yerin sayfasında özgeçmişinde yazmazsın ki. Hem de o kadar göz önünde olan bir makam için. Çok amatörce. Bakmak isteyenler için:
http://web.archive.org/web/20080206055222/http://www.ibb.gov.tr/tr-TR/Kurumsal/Birimler/KentOrkestrasi/Pages/AnaSayfa.aspx