Önümde Milet antik kentinden koca bir yapı. İki katlı. Bir müzenin içerisinde. Çok heybetli ama Almanya'nın en çok ziyaret edilen müzesinin ana eseri değil. Asıl eser, müzeye de ismini veren Bergama Tapınağı, müze binasının restorasyonu nedeniyle ziyaretçilere kapalı. Anadolu'dan çıkarılan bu eserleri görmek için binlerce kilometre uzakta 2 saat sıra bekleyip 12 Euro vermek gerekiyor.

Müzenin girişinde koca bir Türkiye haritası var. Eserlerin çıkarıldıkları yerler işaretlenmiş. Osmanlı padişahı birçok eseri zamanın demiryollarını yapan Almanlara hediye etmiş. Topuklu ayakkabı ile ezilen mozaikleri, çanak çömlek diye hor görülen tarihi eserlerimizi düşününce insan çok fazla sinirlenmiyor. Gezerken aklıma geliyor, Türkiye'de, bizim müzelerdeki kalıcı koleksiyonlarda hiç Almanya'dan eser var mı? Çok mu iyimserim ne?

Son 1-2 senede Berlin'e taşınmış birkaç arkadaşla konuşuyorum. Hepsi halinden memnun. Sonra aklıma geliyor, biz de modern zaman hediyeleri miyiz yoksa? Okuyoruz, kendimizi geliştiriyoruz ve çat, ülke bizi istemiyor artık. "Size gerek yok" diyor, "bizim yeterince kendi adamımız var". "Burada yaşamak istiyorsan sesini çıkarma" diyor, "hakkı, adaleti en iyi biz biliriz". "Ya bizdensin" diyor, "ya da vatan haini, paralel, afedersin Ermeni, sol marjinal". Etiketlerden etiket beğen.

Ve bizi Batıya hediye ediyor.